Sahilde.
Kayalıklardayız.
Senle ben.
Yan yana.
Seyre dalmışız denizi.
Oturup Ada'ları seyredelim seninle, hiç gidemediğimiz adaları. Şaşırıp başka adalarda indiğim, yanlış yollara sapıp Edirne'ye gittiğim zamanları anlatırım sana. Denizde, yollarda kaybolduğum günleri.
Gülümsemenden çok gülüşlerini anlatırım sana.
Yazdıklarından çok, söylemeye çalıştıklarını anlatırım sana.
Sende ben gibisin. Yanlış anlaşılıyorsun. Kelimelerle öyle dans ediyorsun ki, kayboluyorsun. Ben sözlerimde kayboluyorum.
Laf yetiştirme telaşına gireriz. Aynıyız ya senle. Kızarız, söyleniriz, bağırırız. Aynı anda susup güleriz. Gülüşlerimiz birbirine karışır. Hayat durur o an.
Balıkçılara bakarız sonra. Sessizce seyrederiz denizi.
Gök, yıldızlar, gece, dolunay, deniz, mavi, Adalar ve sen.
Her şey ilk kez tamamdır.
Tüm parçalar birbirini bulmuştur.
"Niye bu kadar geç kaldın" derim.
"Ben seni bulamazdım ki. Sen niye bu kadar bekledin?" dersin.
27 Ekim 2015 Salı
Senle Ben
23 Ekim 2015 Cuma
ANTOINE DE SAINT-EXUPERY || KÜÇÜK PRENS
Çünkü " Küçük Prens " bir çocuk kitabının çok ötesindedir...
Kiminin başucu kitabı, kiminin pusulası, kiminin yol arkadaşıdır Küçük Prens.
Her okuyuşumda ayrı bir şey keşfederim. Asla sıradan değildir.
Nefes alan ve nefes verdiren kitaptır.
Bir çocuk kitabı denilse de, çocuklardan önce büyüklerin okuması gerektiğini düşünüyorum.
Çünkü her çocuk aslında küçük bir prens'tir.
Küçük prens olmaktan onu alıkoyan ise büyüklerdir.
Her yaşta bir kez daha okuyun.
Yolunuzu bulmak için.
Kitaba dair tek eleştirim elbetteki kitabın daha başında yazarın Atatürk'ten diktatör diye bahsetmesidir. Her ne kadar önceki çevirilerde Atatürk'ten "diktatör" diye bahsedilse de Cemal Süreya&Tomris Uyar çevirisi ile "dediği dedik Türk önderi" olarak çevrilmiştir.
Küçük bir not...
Kıyafet devrimi 1920'de henüz gerçekleşmemişti.
Elbette yazarların çok kültürlü ve bilgili olmalarını bekleyemeyiz ama keşke araştırılıp yazılsaydı.
Daha kitabın ilk sayfalarında ufaktan öyle büyü kaçsa da Küçük Prens felsefesini asla gölgelememeli.
Okunmalı. Okutulmalı.
.
20 Ekim 2015 Salı
ARTISTRY DUDAK PARLATICILARI
Kremsi, parlak ve pırıltılı yapısıyla Artistry dudak parlatıcıları on muhteşem renk seçeneğiyle rengarenk bir dünyanın kapılarını aralıyor.
17 Ekim 2015 Cumartesi
ELIF KEY || BIZE IKI ÇAY SÖYLE
Sarılıp uyumak istediğin.. Öpersin, koklarsın, gittiğin her yere götürürsün, tanıdığın tanımadığın herkese hediye edersin, herkes tanışmalı bu satırlarla dersin.. Hem okumak için bir an evvel sayfaları çevirirsin, hem bitecek diye korkarsın.
İşte Elif Key böyle bir kitap yazmış. Ne de güzel yazmış, iyi ki yazmış, hep yazsın, hep..
Bazılarını birkaç kez okudum. Yavaş yavaş, sindire sindire.. Ve biliyorum ben yine okuyacağım. Dönüp dönüp okuyacaklarım var.
Sanki beni tanırcasına yazmış "anlatınca komik olmayacak"ı..:)
Kitabın başında; "Umarım altını çizeceğiniz kıymette birkaç kelime, birkaç cümle vardır." demiş bütün mütevazilliği ile...
İçinde o kadar çok altı çizilesi cümleleri var ki.. Hangisini yazayım buraya.. Ayıramam ki birbirinden..
Ama yine de size bir kıyak:)
"Hayatın veremediği bütün sözleri sen vereceksin. Verdiğin sözleri hep sen tutacaksın. Çok kırılacaksın. Ondan beklemediğin ondan gelecek. Ama kursağında kalan sözleri hiç sarf etmeyeceksin."
Hala cüzdanında yara bandı taşıyanlara, kitap okurken altını çizenlere, vapura binenlere, anneannelere, çocukluğunun masumiyetine sımsıkı sarılanlara, 1 dakika ile otobüsü kaçıranlara, Berkin'e, "bugün de geçti" diyenlere, unutursak kalbimiz kurusun diyenlere, her şeye rağmen umudu olanlara....
Selam Olsun!!!!
İyi ki varsınız!!
İyi ki varız!!!
14 Ekim 2015 Çarşamba
BARIŞ BIÇAKÇI || ARAMIZDAKI EN KISA MESAFE
"Sanki bu dünyada ne olduysa siz yokken oldu bayım!"
İnci gibi dizilmiş, birbirine bağlanmış çocukluk anıları...
Buruk, hüzünlü, dokunaklı...
Ama en çok masum..
Boğazına yerleşen bir yumru ile okunan tanıdık anılar, yüreğe değen kalp kırıklıkları...
Yeni dönem Türk Edebiyatında en beğendiğim yazarlarından Barış Bıçakçı...
Sıcak, samimi, yalın, bizden..
Okuyunuz, okutunuz.
12 Ekim 2015 Pazartesi
AHMET ALTAN || SON OYUN
11 Ekim 2015 Pazar
694
Her ölümlerin ardından Cumhurbaşkanı ve Başbakanı neden "400 verseydiniz böyle olmazdı", "7 Haziran'da halk bize tam yetki verseydi böyle olmazdı" diyor?
3 Ekim 2015 Cumartesi
AMY ENGEL || KURUCUNUN KIZI
1 Ekim 2015 Perşembe
Sen Bu Ekim'i Iyi Değerlendir:)
Selam!Umutla hüznün birbirine karıştığı bir mevsimdeyiz artık.
Havası, kokusu, dokusu ile hoşgeldin Ekim! :)
İnce ince yağan yağmurlar, bazen hafif hafif bazen iliklerinde hissettiğin rüzgar, soğuyan havanın arasına sıkışmış pastırma sıcağı, ufaktan ufağa ağrımaya başlayan boğazın, çoğalan hapşırık sesleri, mis kokan tarçın kokusu ve boy boy balkabakları ile hoşgeldin Ekim!
Açılan okullar, kalabalıklaşan trafik, dizilerin başlaması, tiyatro sezonunun başlaması, dolaplardan çıkan hırkalar, yorganlar...
Bu yaza veda değil.
Bu yeni başlangıçlara merhaba sezonudur.
Yeni kararlar alma zamanıdır.
Neler mi yapabiliriz?Küçük bir liste her birimize:)Hani hep gitmek isteyip de bir sürü bahane üreterek ertelediğiniz o kursa kayıt ol.Tiyatro sezonuna merhaba de. Ayda 1 kere tiyatroya git.Yazın alınan o 3-5 kiloyu ver. Verecek kilomuz yoksa,-ki biz kadınların her zaman verecek 1-2 kilosu muhakkak vardır- o zaman olanı muhafaza et.Cildine günlük bakımını yapmayı ihmal etme. Sabah akşam olmak üzere günde 2 kere:) Unutma, yazın o çok sevdiğimiz güneş ne yazık ki cildimizi hem kuruttu, hem yaşlandırdı. :(İşine dört değil kırkdört elle sarıl. Gerçek Pazartesi sendromunun çalışılacak bir işin, kazanılacak paranın olmamasıdır. (Bir işsizin sözleri)Ama az'ar az'ar ama çok'ar çok'ar yarının için para biriktirmeye başla.Yeni aşklara göz kırp. Kalbini yeni insanlara açmaktan korkma. Zaten aşık şanslılardansan o zaman birlikte yapmaktan keyif alacağınız bir workshop'a katılın. Yemek, dans, trekking ne uyarsa:)Hep okumak istediğin kitaplarla artık tanışma zamanı. Kendine bir okuma listesi hazırla. Başlangıç için dört kitap seç.Sokaktaki dostlarımıza bir kap mama, bir kap su ver. Her gün olmasa da haftada bir gün ver.Bu Ekim'i iyi değerlendir.Değişimlere açık ol.Dene. Öğren. Geliş.Denemekten korkma.Öğrendikle geliş.Geliştikçe yaşadığını hisset.Sen bu Ekim'de aşık ol.Yeni bir şey yap.Farklı bir şey dene.Sen bu Ekim'i iyi değerlendir! :)Hamiş: Size söylediklerimin hepsini kendime söyledim :)))))Hadi hep beraber bu Ekim'i iyi değerlendirelim:)Kocaman öptüm!