20 Kasım 2014 Perşembe

Leyla Erbil || Tezer Özlü'den Leyla Erbil'e Mektuplar


        Öyle bi miskinlik var ki üzerimde...
        Sabahları yataktan kalkamıyorum, Gofret'i neredeyse öğlen dışarı çıkarıyorum, ne kitap okuyabiliyorum, ne yazıyorum, işim olmazsa hiç sokağa çıkmıyorum, yürüyüşleri bıraktım... 
        Yeni evden midir havalardan mıdır yoksa işsiz olmamdan mıdır, nerden bu miskinlik... 
       Bi yanım sonsuz huzur, bi yanım sonsuz sıkılıyor..
       İşte böyle medcezirler'deyim..
       
       Ha bugün ha yarın diye erteleye erteleye sonunda bugüne geldim. Gün itibariyle kendime söz verdim; yine yeniden daha çok okuyacağım ve yazacağım...



        Edebiyatımızın iki büyük yazarı Tezer Özlü ve Leyla Erbil'in mektuplarını yayınlamak üzere birbirlerine verdikleri sözün ürünü olan bir kitap. Tezer Özlü'nün yurtdışından Leyla Erbil'e gönderdiği mektuplar ve attığı kartlar Leyla Erbil tarafından kitap haline getirilmiş. Erbil, Tezer Özlü'nün vefatından 9 yıl sonra yayına hazırlamıştır. Kitabın başında, Leylâ Erbil’den, Özlü’yü tanıtan dört güzel yazı var. 

        Mektuplarda Tezer Özlü'nün Pavese hayranlığına, sadece baş harfi yazılarak eleştirilen yazarlara, Türk Edebiyatına karşı takındığı tavır, Berlin ve İsviçre'de yaşadığı döneme, boşandığı kocası Erden Kıral'a, çok sevdiği eşi Hans Peter'a, kızına ve ölümüne neden olan hastalığa kadar birçok ize rastlıyoruz. 
              
        "Bu adam benim ölümüm Leyla" diye tanıştırmış çok sevdiği eşini Tezer Özlü, Leyla Erbil'le.. En sevdiğini, aşk'ı böyle tanımlamak? Böyle tanıştırmak? Tuhaf... Yıllar sonra o adamın toprağında, onun kollarında, onun karısı olarak hayata veda etmek...

        Yüzümde gülümseme ile başladığım bu kitabı okudukça, gülümseme hüzne dönüştü. Özlü'nün önce memleket meseleleri ve özel yaşamı ile ilgili vermiş olduğu mücadeleler, sonrasında ise kanser ile mücadelesini okumak üzücüydü. 

        Hani bazı kitaplar vardır ya... Yavaş yavaş okursun.. Hissede hissede.. Dura Dura.. Bazen de ağlaya ağlaya.. İşte böyle bir kitap bu kitap.. Bazen mahremlerine girmek gibi geldi.. Rahatsız etti.. 
        Ama nasıl güzel dostlukları var Tezer Özlü ile Leyla Erbil'in.. Özenilesi.. Kıskanılası.. Bir mektup sonunu "çok sevgiler bir tek arkadaşım" diye bitirmiş Tezer Özlü.. Ne kadar içten ve samimi.. Olduğu gibi.. Gerçek...


         Üzerine acı serpiştirilmiş yazışmalar hepsi. 1 Mayıs 1977'yi "burası bizim yurdumuz değil ki, burası bizi öldürmek isteyenlerin yurdu" diye anlatır Özlü..

         Memleketin ve edebiyat dünyasının içinde bulunduğu durum kadar, İstanbul’dan uzak kalmak da üzüyor Tezer Özlü’yü. 

         Mağrur bir isyan taşıyıcısı Tezer Özlü’yü daha iyi tanımak ve yazarların iç dünyasına bir adım daha yaklaşmak için okunalası bir kitap.



       "bizler belki de kendi kendilerine yaşaması gereken, ama belki de toplumumuz buna elvermediği için evlilikler yapan kadınlarız" diyor Tezer Özlü, 3 Ocak 1985'te Zürih'te Leyla Erbil'e yazdığı mektubunda.

      
        Kendi toprağından umudu kesip bir umutla gittiği batı topraklarının, Özlü için zamanla nasıl bir hayalkırıklığına dönüştüğüne tanık oluyoruz.


         Bu mektupların her iki yazar için de kişiliklerini ortaya koyan bir ayna işlevine sahip olan bir anlatı. Hem zaten bir yazarı en iyi tanıyabileceğiniz satırlar, onun kurgusal metinleri değil bu gibi anlatılar, mektuplarıdır...

2 yorum:

  1. Harika yazmışın, kalemine sağlık, hemen kitabı sipariş ediyorum ����

    YanıtlaSil