Diren Pıtırcık
Pıtırcık yaklaşık 2,5 sene önce doğdu..
Sokakta baktığımız anne kedi Makbule karşımızdaki iş yerinin otoparkında 3 dişi 1 erkek olmak üzere 4 bebek doğurdu.. Makbule onlara o kadar iyi annelik yaptı ki tüm mahalle şahit... Bizim kapımıza gelir, "mır mır" der mama ister, yer, hemen çocuklarının yanına gider emzirirdi.. Güvenlikçi Bilgin'in dediğine göre geceleri hiç uyumaz yavruların üzerinde dururmuş..
2,5 ay sonra yavrular yavaş yavaş karşıdan karşıya geçmeye başladılar. (cadde değil ara sokak) İlk oğlan Behlül geçti, sonra benekliler en son Pıtırcık geçti.. Doğumdan yaklaşık 3,3.5 ay sonra beneklilerden birini kaybettik.. Geriye anne Makbule, Behlül, Lokum ve Pıtırcık kaldı.
Pıtırcık yavruların içinde en ürkek, en zayıf, en çelimsiz olanıydı... En zayıf halka o olduğu için mama konusunda ona biraz iltimas geçiyordum:) En çoğunu ona veriyor, arada bir de konserve mama da veriyordum.
Zamanla bizim dükkanın önünden hiç ayrılmaz oldular.. Bütün günü bizim orada geçiriyorlar, akşam olup da dükkanı kapayınca karşı siteye gidiyorlardı... Sabah olup da aşağı inince hepsini dükkanın önünde buluyordum.. Sepetleri dışarı çıkarmadan ilk işim; onlara mama ve su vermek oluyordu...
Sokakta yaşadıkları için erkek kediler rahat bırakmamaya başladılar. Önce anne kedi Makbule'yi kısırlaştırdım, (3-5 mahallenin desteği ile birlikte) daha sonra komşumuz emekli albay Kutsal Bey ile birlikte Pıtırcık ile Lokum'u Kadıköy Belediyesine götürüp ameliyatlarını yaptırdık.
Pıtırcık ameliyattan sonra iyice bana bağlandı, zaten ürkek ve çelimsiz olduğu için onu geceleri sokağa bırakmaya gönlüm rıza gelmedi böylece Pıtırcık'ın dükkandaki hayatı başlamış oldu..:)
Hiç bir müşteriyi rahatsız etmedi benim güzel kızım... Kendine üst katta bir yer edindi hep orada uyumaya başladı, bazen de merdivende yatıyordu.. Mama istediği zaman hemen 3.basamağa çıkıyordu, anlıyordum ki acıkmış-) Arada bir dışarıda yakaladığı böcekleri, çalı çırpı ne bulursa onları içeri taşıdı.. Yakaladıklarını getirip önüme bırakıyordu; neler yakaladım diye takdir bekliyordu heral.. Lokum bir kere başka kedilerin saldırısına uğramıştı, 10 gün kadar veterinerde kalmıştı, onu geri getirdğimde Pıtırcık onun kafasını öpmüştü (yalamıştı yani).. Pıtırcık işte böyle sevgi doluydu..
Pıtırcık ile birlikte 2 yaz 2 kış geçti, şimdi yine bir yaz geldi... Ama şimdi benim güzel kızım çok hasta... Önce kilo vermeye başladı, sonra keyifsizleşti, iştahsızlaştı, kuru mama yemeyi bıraktı, hep uyudu, karnı şişmeye başladı hatta babam hamile sandı ama en önemlisi bizden kaçmaya başladı... Dükkanı kapatmaya yakın kaçıyordu, sesleniyorum, arıyorum ama hiçbir yerde bulamıyordum...
Veteriner Gönen'e götürdüm; kedi nezlesi dedi.. 3 gün arayla antibiyotik yaptı ama geçmedi.
Sonra geçen Pazartesi sabahı Pıtırcık yine kaçmıştı... Bahçede ölen köpeğim Kurabiye'nin mezarının başında bulduk.. Öyle oturuyordu...Neler hissetmiş olabileceğimi tüm köpek kedi sahipleri anlamıştır sanırım...
Birşeyler tersti, hem de çok fena ters gidiyordu.. Hemen yeniden Gönen'e götürdük.. Karnındaki şişkinlikten dolayı fib bu, son aşamada uyutalım dedi.. En son 2 gün önce görmüştü ve o gün hiçbir şey anlamamıştı, söylememişti...
Neyse akşam Feridun Bey'e gittik.. Testler tahliller yapıldı.. Evet maalesef fib çıktı.. Aynı zamanda vücütta enfeksiyon var lökosit çok yüksek çıktı.. Şu anda karnındaki sıvıyı boşaltmaya yönelik aynı zamanda bağışıklık sistemini güçlendirici ve enfeksiyonu düşürücü bir tedavi uygulanıyor..
İlk akşama göre lökösit oranı düştü, az da olsa tedaviye cevap vermeye başladı.. Kuru mama yemeye başladı..
Direniyor benim Pıtırcık'ım..
Hergün onu ziyarete gidiyorum, konserve mama götürüyorum, onunla konuşuyorum... Benim görünce hemen mırnav mırnav söylenmeye başlıyor, birşeyler anlatıyor heral...
Benim onu dükkana almamın nedeni; o o kadar zayıf ve ürkekti ki sokakta kalsa ölürdü, yaşayamazdı..
Gel gör ki; bu nalet hastalık ne yazık ki benim güzel kızım Pıtırcık'ı buldu..
Tedavisi de ne yazık ki çok masraflı ve bunun benim tek başıma karşılamam imkansız.. Bir ilan oluşturduk, sosyal medyadan duyurmaya çalıştığım kadar duyurmaya çalışıyorum.. Şu ana kadar yardımcı olmak isteyen bir kişi çıktı, Allah razı olsun ondan... İnşallah devamı gelir..
İnsan işte bazen neye yanacağını şaşırıyor...
Hem manevi hem maddi olarak acı veriyor..
Hem manevi hem maddi olarak çaresizlik..
Evet hissettiğim bu çaresizlik...
Ama bir yanım da umut..
Tanıdığım ve hatta belki tanımadığım insanlar yardım edecek.. Hala iyi insanların var olduğunu yeniden hissedeceğim..
Ben inanıyorum Pıtırcık direnecek ve atlatacak..
#direnPıtırcık
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder