12 Aralık 2014 Cuma

SARAH JIO || MART MENEKŞELERİ


Bir kadının yüreği sırlarla dolu bir denizdir...

Emily Wilson, kocası Joel’in başka bir kadını ona tercih ettiğini öğrenince büyük hayalkırıklığı yaşar. Biraz kafa dağıtmaya  yengesi Bee’nin yanına Bainbridge Adası’na gider. Mart ayını orada geçirmeye karar verir.

Yengesinin evinde bulduğu 1943 yılına ait kırmızı kadife kaplı günlük onun burada geçirdiği günlere eşlik eder. Hikayede işte tam da burada başlıyor! 

Acaba günlük kime aittir? Hikaye gerçek midir yoksa bir roman taslağı mıdır? 

Bilinmezliklerle doğru başladığı yolculuk Emily'i hem büyülü bir aşk hikayesine hem büyük bir aile sırrına hem de yazmayı planladığı yeni romanına götürür..



Sonsuza kadar bir kişi sevilemez miydi? Kimse verdiği sözü sonsuza dek tutamaz mıydı?

Mart Menekşeleri; daha ilk andan itibaren sizi alıp kendi dünyasına götürüyor.. O büyülü dünyada sadece Emily değil sizde kayboluyorsunuz..
Merak duygusu hiç peşinizi bırakmıyor..  Bir sonraki sayfanın merakıyla bir günde sayfalarca okuyabilirsiniz..
Hikaye içinde hikaye tadı vererek, sizi bağlıyor.
Olayların döngüsü açıkçası beni çok şaşırttı; özellikle Bee beni afallattı. Kitap öyle güzel bir hikayeyle harmanlanmış ki; okurken heyecandan duramıyorsunuz.
Özellikle son 100 sayfayı bir solukta okudum.. Kitabı elimden bırakamadım..

Ben böyle sürprizli hikayeleri, sonunu tahmin edemediğim kitapları seviyorum.. Evet, sonunu tahmin edemedim!
 
Dikkat ederseniz; daha öncekiler gibi konudan çok bahsetmedim. Sürprizlerle dolu bu kitabı, -şayet hala benim gibi okumayanlardansanız- kesinlikle okuyun derim..

Büyük aşklar zamana, kalp ağrısına ve mesafelere meydan okur. Her şey kaybedilmiş gibi görünse de gerçek aşklar yaşamaya devam eder.


Hem gizemi hemde aşkı barındıran Mart Menekşeleri, belki bir edebi eser değil ama kesinlikle okunması çok keyifli bir kitap...
Tam da bu havalarda; sıcacık içeceğinizi yudumlarken, battaniyenizin altında, rahat koltuğunuzda merakla ve hızla okuyacağınız çok keyifli bir kitap...

Aşk, zorla tomurcuk vermesini istediğin bir sera çiçeği değildi. Aşk, yol kenarında beklenmedik şekilde açan bir çiçekti.


Hamiş: Italik yazılanlar kitaptan alıntıdır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder