14 Mart 2016 Pazartesi

Niye?

  • Yine yüreklerimiz yangın yeri, sayfalarımız karanlık oldu. 

    Renkli bir kareye yer yok bu zamanlarda aslında 'görebilen', 'fark edebilen' için on seneyi aşkın süredir yok.
    Ama bizler devam edebilmek adına tutunuyoruz bir şeylere, çoğu zaman o dalları kendi kendimize yaratıyoruz. 

    Renklerimiz bir kez daha alev aldı bu gece, bir kez daha umutlarımız yandı Ankara'yı yutan kocaman karanlıkta. 

    Bizler en küçücük güzelliği, umudu dahi alıp başımıza kocaman taç yapan aslında kasvetli, gri, karanlık bir ülkenin iyi kalpli hep umut eden güzel insanlarıyız. 

    Kimimiz işine, kimimiz okuluna, bunlar bitti mi de doğruca evine koşan insanlarız. Bizler öyle sosyal hayatı aktif, bir sürü hobisi olan, haftasonunu yakın şehirlere seyahat ederek geçiren, hayatı gerçek anlamıyla yaşayan insanlar değiliz ki. Ayın sonunu getirdi mi mutlu olan, bununla da şükreden bir toplumuz. 

    Herkesin bir Pazar'ı var işte...
    Arkadaşlarıyla buluştuğu, sevgilisi ile gezdiği, ailecek yemeğe gittiği bir Pazar'ı...

    Bazılarımız bugün evindeydi.
    Bazılarımız bugün evine sağ salim gitmeyi başardı.
    Bazılarımız ise başaramadı.
    Olmadı.
    Bir otobüs durağında...
    Bir otobüste...
    Ya da yanından geçerken...
    Bitti hayatı.
    Bitirildi.
    37 hayat.
    37 anne, 37 baba, 37 çocuk, 37 sevgili, 37 arkadaş, 37 yeğen.
    Yandı.
    Peki ne için?
    Bir ülkenin başkenti ayda bir nasıl patlatılır?
    2 gün önce Amerika, Ankara'daki vatandaşlarını uyarırken bizi yönetenler niye bizi uyarmadı?
    Biliyorlarsa, niye uyarmadılar?
    Niye?
    Bilmiyorlarsa...
    O daha kötü ya... 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder