28 Kasım 2015 Cumartesi

JOSH MALERMAN || KAFES



Selam kitap dostlarım...

Josh Malerman'ın Kafes kitabını bitireli günler oldu lakin araya başka işlerimin devreye girmesi ile yorumu bugüne kaldı. 

Öncelikle şunu belirteyim ki; kitap her ne kadar korku-gerilim türü olarak nitelendirilse de ben hiç korkmadım, hiç gerilmedim. Bu tür dahilinde çok daha başarılı örnekler okumuş biri olarak açıkçası çok beğenemedim ama yazarın hem ilk kitabının olması hem de konunun farklılığından dolayı kısmen başarılı bulduğumu söyleyebilirim. 

Sonu da iyi bitti. Başka nasıl bir son yazılabilirdi ki zaten? Hem bu şekilde bir finalle bitmesi ikinci kitabın çıkacağı ihtimalini de artırıyor. Yine bir seri ile karşı karşıya olduğumuz söylenebilir. 

Kısaca konusundan bahsetmek gerekirse; dünyada akıl almaz olaylar baş gösteriyor. İnsanlar bir anda kendilerini öldürmeye başlıyor. Başlangıçta nedeni anlaşılmıyor ve bu durum gitgide yaygınlaşıyor. Sonra İnsanların ölmeden/öldürmeden önce bir şey gördükleri ve delirdikten sonra  vahşice kendilerini öldükleri tespit ediliyor. Bu yüzden insanlar gözleri kapalı yaşamaya başlıyorlar. Tüm camlarını battaniyelerle kapatıyorlar. Dünyayı adını koyamadıkları bir canavar, bir yaratık ya da ismi her neyse o ele geçiriyor. Hayatta kalan bir avuç insanın hayatta kalma mücadelesi kurgulanmış. Hamile Malorie de hayatta kalanlardan...

Kitabı okurken kafamda canlandırdığım dünya bana biraz başrolünü Will Smith'in oynadığı I Am Legend filmini anımsattı. Orada da dünya ele geçirilmişti. Hiçbir insan kalmamıştı. Hayvanlar şehre inmişti. Hayatta kalabilmek için marketleri yağmalamıştı. Tıpkısının aynısı elbet değildi ama anımsattı.

Kitabın başından beri Malorie kendi anneliğini sorguluyordu, biz okuyucular da doğal olarak onun birlikte sorguladık:) 

Sanırım içinde bulunduğu koşullar düşünüldüğünde Malorie çocuklarını çok iyi eğitmişti. İyi bir anneydi diyebilirim ama sevgisi eksikti, çocuklar anneye karşı daha sevgi doluydu. Bir de insan ne olursa olsun çocuklarına isim koyar; öyle "oğlan", "kız" diye seslenmez.

Anlatımı son 100 sayfaya gelene kadar sıkıcı buldum. Akmadı. Bilemiyorum ya yazarın anlatımında  ya da çevirmen de problem vardı. 

Josh Malerman'ın Kafes'inin kitabın aksine çok iyi bir film olacağını düşünüyorum. 

Şimdilik bu kadar, arkadaşlar...

Kendinize iyi bakın:)

3 yorum:

  1. bu kitabı her yerde görüyorum. Almaya karar verip son anda vazgeçtiğim bir kitap. Sıkılıcağım bir kitap gibi gelmişti. Hala da emin değilim :-) Bende beklerim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Geldim bile:) be kadar cok üyeniz varmış:))) benim sembolik:)))

      Sil
  2. Benim aksine çoğu kişinin cok beğendiği bir kitap oldu. Ama bende bıraktığı hisler ve izlenimler aynı yukarıdaki gibi oldu:) hislerinize güvenin yanıltmaz, mesela bende aynı hislerden ötürü gibi fi, çi, pi'yi almadım.)

    YanıtlaSil