20 Eylül 2014 Cumartesi

Aziz Nesin || Memleketin Birinde

Ev arama ile başlayan maceram taşınma ile devam edip yerleşme ile en kısa zamanda nihai bulmasını ümit ediyorum. Ev arama, emlakçılar, nakliye şirketleri, ev sahipleri, kiracı durumu, nakil işlemleri, en küçük sökme-montaj için bile uçmuş fiyatlar isteyen firmalarla ilgili en kısa zamanda,-bi kendime geleyim- bir yazı yazacağım!



 

Böyle bir koşturmanın içinde uzun süredir kitap okuyamıyorum. En son ev aramasına bir kahve molası verdiğimde Aziz Nesin'in Memleketin Birinde kitabını okumuştum.

 

Aziz Nesin... Söylenecekler çoktan söylenmiş olunca ya da ülkede herşey bu kadar aleni iken söylenecek söz bulamazken işte o zaman Aziz Nesin hep imdadımıza yetişir... Aziz Nesin hep ordadır..

 

Seçim ertesi ülke karışık, bilinen bilinmez karanlığa gidiyor, Fenerbahçe'm yine kaosta, benim kendi kişisel hayat da karışık.. Kimbilir, belki bu yüzden o günlerde çantamda Aziz Nesin kitabı olması tesadüf değildi...

 

Büyük mizah ustamızın bu kitabı, biri 1953 diğeri 1960 yılında yayımlanan "Memleketin Birinde" ve "Hoptirinam"   kitaplarının kısmen birleştirilmesiyle oluşturulmuştur.

 

Memleketin Birinde; Türkiye'nin uzun yıllardan beri değişmeyen o makus kaderini, trajikomik manzarasını kendine özgü bir isimle yansıtır. Günümüzdeki birçok şeyi o kadar güzel anlatıyor, özetliyor ki... Bir bakıyorsun araçlar, isimler değişiyor ama zihniyet hep aynı kalmış.. Zihniyet hep aynı kaldığı içindir ki, dön dolaş hep aynı şeyleri yaşıyoruz.

 

Aziz Nesin, bize acınacak halimizi göstererek güldüren bir yazardı. Bugün yaşıyor olsa, olan bitenlere bakıp kimbilir neler yazardı? Sadece son birkaç senede hukuk alanında yaşananlar bile tek başına mizah ustasının kaleminde okuyanı hem düşündüren hem de güldüren bir kitaba dönüşürdü.

 

Sizi kitapta yer alan masallardan biri ile başbaşa bırakayım.. Seçim ertesi zamanlaması bana çok manidar gelmişti-)

Muhakkak alın ve okuyun...

Şimdiden keyifli okumalar...

 

 

 

Saray koruyucuları, deh demişler, çüş demişler, eşeği bitürlü atlatamayınca padişaha varıp, 

-Eşek kulunuz gelmiş, huzura çıkmak ister! demişler. 

Eşeği kabul buyuran padişah, 

-Ne dilersin ey eşek kulum?.. deyince, eşek de dilediğini bildirmiş. 

Padişah, canı burnuna gelip kükremiş: 

-İnek eti ile, derisi ile, gübresiyle bu memlekete, bu millete hizmet etti. Katır dersen savaşta, barışta yük taşıdı, bu vatana hizmet etti. A eşek, ya sen ne iş gördün ki, bir de kalkmış eşekliğine bakmadan nişan istersin?.. Utanmadan bir de karşıma gelmişsin. Söyle, ne halt ettin? 

O zaman eşek keyfinden sırıtarak, 

-Aman padişahım efendim, demiş, size en büyük hizmeti eşek kullarınız yapmıştır. Eğer benim gibi binlerce eşek kulun olmasaydı, sen hiç taht üzerinde oturabilir, saltanat sürebilir miydin? Dua et biz eşek kullarına. Bizim gibi eşekler sayesinde, sen de böyle saltanat sürüyorsun.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder